Sekam
Henüz vakit varken...
Mail Adresiniz :
Şifreniz :
Mail Adresiniz : Şifreniz : Şifre Tekrar : Adınız Soyadınız : Telefon No ( isteğe bağlı) :
ASRIN DEPREMİ

ASRIN DEPREMİ

Allah bu millete böyle depremler bir daha yaşatmasın…

ASRIN DEPREMİ

6 Şubat 2023 tarihinde, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olmak üzere çevresi ile birlikte 11 ili içine alan (Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Adana, Diyarbakır, Kilis ve Şanlıurfa, Elâzığ), Lübnan, Kıbrıs, Irak, İsrail, Ürdün, İran Mısır’ı da etkileyen ve bu sebeple ‘Asrın Depremi’ olarak nitelenen bir büyük deprem meydana gelmiş, bu depremde çok sayıda insanımız hayatını kaybetmiştir. Ölenlere Allah’tan rahmet, geride kalan yakınlarına baş sağlığı ve sabırlar diliyoruz. 

Depremden 11 il ve yaklaşık 14 milyon insanı doğrudan etkilenmiştir. Bu oran dünyadaki bazı ülkelerin nüfusundan fazladır. Depremden etkilenen illerin yüzölçümü, ‘Türkiye yüzölçümünün yaklaşık %20’sidir. Doğrudan etkilenen nüfus, Türkiye nüfusunun yaklaşık %17’sidir. ‘Türkiye’nin toplam gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) %10,1’i’ deprem bölgesinde gerçekleşmekteydi. 

Kahramanmaraş merkezli bu ilâhî mesajın oluşumu, etkisi, sonuçları ve deprem sonrasında ülkede yaşananlar ve yaşanacaklar iyi okunmalı ve tahlil edilmelidir.
Asrın depreminin ekonomik, psikolojik, sosyolojik, kültürel ve ‘hibrit’/melez savaş boyutlarının olduğu gerçeği iyi görülmelidir. Deprem ve sonraki süreçlerde yabancı istihbarat örgütlerinin ve Hıristiyan misyonerlerin, Alevî ve Nusayrî Arap nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yürüttükleri psikolojik savaş bunun en canlı örneğidir.
Bu nedenle Asrın Depremi, duygusallıktan uzak bir şekilde farklı boyutlarda ele alınıp analiz edilmeli ve değerlendirilmelidir:

* Deprem öncesi, deprem süreci ve deprem sonrası, 
* Deprem sürecinde AFAD-gönüllü kuruluşlar-asker-polis-yardıma koşan vatandaşların koordinasyonu, sevk ve idaresi,
* Teknik Boyut: Mühendislik-Temel Bilimler,
* İlahî/Uhrevî-Mucizevî boyut,
* Ahlâkî boyut,
* Sosyal/Sosyolojik, Ekonomik, Hukukî ve Siyasî boyutlar,
* Bazı yasaların tartışılması: Afet yasası, İmar Affı, EMASYA Protokolü, 
* Stratejik Boyut (İç- Dış Güvenlik),
* Psikolojik Savaş ve Sosyolojik savaş, 
* Dil ve Söylem Boyutu: Toplumu koruma/bütünleştirme, 
* Dezenformasyon boyutu: Toplumu ayrıştırma/çatıştırma/kutuplaştırma,
* Çocuk hırsızlığı/kaçırma ve organ kaçakçılığı şebekesi, 
* Yağma, hırsızlık, soygun olayları,
* Sabotaj- çalışmaları engelleme,
* Bölgede çatışan BOP, BİP vb. projeler,
* 21. yüzyıl için ‘Büyük Sıfırlama Projesi’ 
* Kadife Darbe Boyutu: Gayrimemnun üretme, kin ve nefret yayma stratejisi,
* İstihbarat savaşları/5. kol faaliyeti -yabancı yardım ekiplerinde ajanlık, 
* Hibrit savaş ve göçmenler: İç göç ve göçmen sorunu, demografik yapıda olabilecek bölgesel, yerel değişimler,
* Salgın hastalıklar,
* Yıkılan binaların doğru yerlerde yeniden inşası (imar boyutu),
* Depremzedelerin normal hayata intibak ettirilmeleri.

Bu çok farklı ve karmaşık boyutların hem süreç hem de usul/metot/ yöntem/ yaklaşım bakımından gerçekçi bir şekilde ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir.

Kahramanmaraş merkezli depremin meydana gelmesi ile ilgili ihtimalleri aşağıdaki gibi sınıflandırabiliriz:

1. Dünyanın evrimi sürecine uygun olarak sahip olunan yapısal dinamiklerin, levhaların/katmanların hareketinin doğal sonucu olarak meydana gelme,
2. İlâhî iradenin uyarma/cezalandırma amaçlı olarak doğal seyre müdahale etmesi/hızlandırması sonucu olarak meydana gelme,
3. HAARP teknolojisi vasıtasıyla fay hatlarını harekete geçirip depreme sebebiyet vermek, 
4. Kaya gazı ve petrol elde edebilmek için hidrolik kırma veya yatay delme yöntemi ile kimyasal maddeler ve kumla birlikte milyonlarca litre suyun yeraltına pompalanması sonucu fay hatlarının harekete geçerek depreme sebebiyet vermesi, 
5. Milyonlarca litre atık suların yer altına pompalaması sonucu fay hatlarının harekete geçerek depreme sebebiyet vermesi hangi şekilde ve boyutta olursa olsun bu ihtimallerin hepsinde de ilâhî irade vardır. İlâhî iradeye rağmen evrende hiçbir şey vuku bulamaz, meydana gelemez. Vuku bulan her olayda bir ilâhî yasa yer almakta; bir ilâhî yasa bir başka ilâhî yasa ile yer değiştirmektedir. Mesaj almasını bilenler için asrın bu büyük depreminde, çok büyük bir ilâhî mesaj ve uyarı vardır. 

Olay; 
1. Afet/deprem öncesi, 
2. Afet/deprem süreci (depremin başlamasından kurtarma ve enkaz kaldırma faaliyetlerinin son bulmasına kadarki süre) ve 
3. Afet/deprem sonrası olmak üzere üç ayrı düzlemde, yukarıda ifade edilen boyutlar göz önüne alınarak analiz edilmeli ve değerlendirilmelidir. 

SEKAM (Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Araştırmalar Merkezi)'da yapılan paneli esas alan bu rapor, depremin farklı boyutlarına dikkat çekmek ve ders alınmasına katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmıştır.

Fay hatları üzerinde 8-15 katlı binalar inşa etmek, dere yataklarını ve denizi işgal ederek yapılar dikmek ve bunların yapılmasına izin vermek/göz yummak, fay hattının tâbi olduğu kanunlarla alay etmek, eğlenmek ve onu küçümsemektir. 

Raporda asrın depreminin vuku bulduğu 11 ilimizin şehirleşme sürecinde fay hatları üzerinde nasıl inşaat yapılabildiği, kültür ve medeniyet kodları merkezinde, değer sistemi bazında sorgulanmış; yapılan hatalara dikkat çekilmiş, yeni bir zihniyetle, yeni bir imar ve şehirleşme stratejisinin belirlenip uygulanmasının gerekliliğine dikkat çekilmiştir.  
Deprem duyulur duyulmaz Türkiye’nin her tarafından milletin yardım seferberliğine çıkması, elinde ne varsa deprem bölgesine göndermesi/götürmesi veya enkaz altında aç ve susuz kalarak bizzat çalışması asla unutulmamalı ve bu yüksek dayanışma ruhu kısır çekişmelerle yıpratılmamalıdır. Depremden çıkarılacak en büyük derslerden biri de budur. Raporda bu birlik ve dayanışma ruhuna, yardım kuruluşları merkezli olarak, özel olarak dikkat çekilmiştir. 

Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı felaketin büyüklüğünü görerek duygusallıktan ve peşin hükümlü yaklaşımlardan uzak bir şekilde mesele objektif olarak ele alınmalı, hak ve adâlet konunun merkezine konulmalıdır. Bu yaklaşım, sorumluluk sahibi her insanın vazifesidir.

Raporda, büyük depremin neden olduğu yıkımın farklı boyutları ele alınıp değerlendirilmiştir. Depremin sosyolojik, psikolojik, ekonomik, birlik ve dayanışma, imar, şehirleşme vb. farklı boyutları, panele katılan uzmanlar tarafından ele alınıp değerlendirilmiş, konut ve imar, şehirleşme boyutları ile ilgili dikkat edilmesi ve yapılması gerekenler, duygusallıktan uzak bir şekilde ortaya konmaya çalışılmıştır.