Tarihçe

Soğuk savaşın bitmesiyle beraber uluslararası ilişkiler salt devlet eksenli olmaktan çıkmış, politika oluşturmada devlet dışı yeni aktörler de rol oynamaya başlamıştır. Değişen ve gelişen dünyada bilgi ve analize duyulan ihtiyacın artmasıyla beraber araştırma merkezleri toplumsal politikaların vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.

Düşünce Merkezleri; parti, hükümet ve diğer baskı gruplarından daha özerk bir yapıda oldukları için, politika geliştirme, kamuoyuna görüş bildirme, siyasi tartışmalara yön verme ve bilginin dağıtılması gibi fonksiyonlar icra etmektedirler.

Bugün artık düşünce kuruluşları dünya siyasetinin ve ülkelerin dış politika oluşum süreçlerinin ayrılmaz bir parçası ve önemli aktörleri haline gelmişlerdir. Uluslararası sistemin gücünün ve etkisinin görülüp anlaşılması ve karşı tavırların ve etkinlik alanlarının tespit edilmesi gerekmektedir.

Medeniyetler arasındaki ilişkilerin gerildiği, İslam'ın düşman olarak hedef seçildiği bir dünyada küresel hegemonların, bölgede Türkiye'ye biçtikleri rol-modelin ne anlama geldiği iyi anlaşılmalıdır. Bu sebeple; Türkiye'de, yabancı güdümlü yönlendirmelerin etkisinde kalmadan, toplumun ihtiyaçları doğrultusunda araştırmalar yapacak kuruluşlara ihtiyaç bulunmaktadır. 

Bu amaçla kurulan SEKAM, toplumun karşı karşıya bulunduğu sorunlara çözüm seçenekleri oluşturmak amacıyla araştırmalar yürüten, bu araştırma sonuçlarından hareketle çözüm önerileri üreten ve uygulamaya dönük katkılar sunmayı amaçlayan bir stratejik düşünce üretim merkezidir.